şöyle bikuşbakışı fırlatıyorumda ömrüme takvim yaprağı misali yavaş yavaş tükeniyor. ot gibi geçen günler silme dolu sandığım mutluluklardan çok daha fazla. hani bir mendile bir omuza yada dışa akıtacak kadar gurursuz gözyaşlarım olsa belkide bukadar erken aklaşmazdı imrenilen kızılımsı saçlarım
imrenilen saçlarım... imrenilen hayatım... yere göge sığdırılamayan parmakla gösterilen.... kıskanılacak derecede mükemmel olan ben hep bu asılsız sahip olduğum özelliklerden dolayı nazar küpü olup çatır çatır kırıldım
nedendir? niyedir bu kadar nazarınız ey insanoğlu bende enaz sizin kadar acizim bende en az sizin kadar mutsuzlukla başbaşayım
sizden tek farkım gökleri ve yeri yoktan var eden izzet ve azamet sahibi olan yüce ALLAHın vermiş olduğu armaganlarla yetinmem ve şükretmesini bilmemdir.
yoooooooo.... bunuda yanlış anlamayın bunada nazar degdirmeyin ALLAH beni sizden daha çok seviyor demek istemedim.
canıma canını katan kendisini benle beni kendisiyle paylaşan iki cihanlığım iki ömürlüğüm benekli kuzum sanada selam edemeden noktalayamadım sözlerimi.
selam olsun aşkı öğretene.
şükürler olsun aşkı yaratana
özu
not: yaratmak Allaha mahsustur yanlış anlaşılmasın lütfen.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
canım acıyor acıyor işte başka sözü yok bunun
geri istiyorum gözlerimdeki ışıltıyı
geri istiyorum benden çaldığın benleri
istemiyorum artık sana her baktığımda içimin titremesini
hediyenle sevindim hediyenle üzüldüm
şükürler olsun ama...
canım acıyor ALLAHIM çok acıyor
sadece acıyor
her yağmur benim için yağar
gökyüzü benim için aglar
bu yagmurda çıkarmadım papuçlarımı
açmadım kollarımı semaya
delirmiş diyemediler sadece kıskandılar
ömrüme düşen her damla süt koktugum anlara biraz daha yaklaştırdı
ömrüme yağmur yağıyor ve ben yeniden doğuyorum
ayak sesleri uykusunu bölmüş vah vah vah
korkusu yusufa itmiş vah vah vah
yorganı kafasına çekip sıkıca gözlerini yummuş vah vah vah
karanlıktan fısıltı gelince kalbi 1500 beygir atmış vah vah vah
babası mutfagın ışını kapatırken''sen hala uyumadınmı oğlum'' demiş ha ha h
cansız bedenlerin en son örneğiyim . hani şu varya çukuruna fırlatılıp üstüne toprak atılmayan cesetler işte onların en son modeli beni . aaa... darılırım vallahi üzülmeyin canım . bende doğduğumda sizlerden biriydim. anasının biricik kuzusu gözünün nuru olanlardaydım . doğuştan degil yani simdiki halim sonradan yağmalandı tarandı yüregim
sevda anlatılmaz yaşanır diyenlere hep güldüm . benim sevda hikayem hep anlşatılan cinsten olarak kaldı
sene 2003 aylardan eylül sevda türkülerinden biri elimi tuttu sonbaharın yalancı ılıklığıyla bulutların üztünde dans eden iki çir göz bizimkiler oldu. güya bulutların üstünde dans etmeye götürmüştü beni. hıh ne zavallıymışım. kendine ilan ettiği itme bayramının kurbanı olduğumu hiç anlayamamışım.
yaa evet evet dans ederken itti beni. düşerken paraşütsüz göklerde dolaşmanın sakıncalarını anlatmayan sevgili nasihat hocam anneme çok söylendim son hatırladığımda fizik kuralları oldu çekim kuvveti . ah hocam ya çekim kuvvetini anlatırken bide rüzgarın dövdüğünü söyleseydinde hazırlıklı olsaydım
şimdi biçukuru dolduruyorum. malesef elimi tutan sevda türküm beni çok sevdiğinden üstüme toprak atamayı kabul etmiyor. öylece uzandım yazın gelmesini bekliyorum bronzlaşırsam üzstümdeki çarşaftan kurtulup askılı elbisemi giyicem bana çok yakışıyor . eh övünmek gibi olmasında güzele herşey yakışıyor zaten . arkadaş ya bana gelirken güneş kremi getirirmisin
6/9/2007
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
|
