ozu
  YUNUS EMRE
 







Bugünlerde değişik bir his var içimde. Bir susamışlık var, bir hasret var. Bir namaz, bir örtü yetmiyor bana,                  
doyurmuyor beni. Dünyanın faniliğini düşündükçe sıkılıyor içim.
Yunus gibi yaşamak istiyorum. Yunus gibi olmak... Ah! Yunus'um. Sırtında heyben, ayağında çarığın,
 kalbindeyse Allahı'ın. Sana yetti de arttı değil mi? Başka hiçbir şey    istemedin. 
Ne güzelsin, yunus'um.
Yunus gibi yaşamak    istiyorum. 
Ne doğru dürüst elbisem olsun, ne bir öğün  karnım doysun.Ne sıcak bir evim. Kalbimde                              
Allahım ,dilimde Allah'ım. Her ne yapıyorsam onun için        
yapayım. Bir adım atıyorsam, o'nun için atayım. Bir nefes     
alıyorsam O'nun için alayım, işte bunu istiyorum      ben......    
Ama dolabımın kapağını bir açıyorum, bir sürü kıyafet.          
Midem bir öğün aç kalınca nefsimi dinliyorum, hep şikayet, hep şikayet. 
Kalbimi dinliyorum, dünya,dünya diye atıyor. Bir günümü gözden geçiriyorum. 
Nefsimin istekleriyle dolu. '' Sen kim, Yunus gibi olmak kim deli kız'' diyorum kendime                                                           
                                                                                                    
                                         ..........                                                 
Yunus, evet Yunus'tu... Sırtında torbası, elinde asası ve gözünde yaşıyla yunus... 
Tebessüm ediyordu bana. O   çile dolu bakışlarıyla tebessüm ediyordu.
Belliki yükü   çok ağırdı, çünkü aşk doydu torbası. Evet yükü çok       ağırdı;sevgiyi anlatma yükü....Mahzun , mahzun bakındı ve bana şunu diyordu sanki:         

''DÖVENE ELSİZ GEREK

SÖVENE DİLSİZ GFEREK

DERVİŞ GÖNÜLSÜZ GEREK

SEN DERVİŞ OLAMAZSIN''

Doğru söylüyordu yunus'um. Ben derviş olamazdım.    Onun gibi sevgiyle dopdolu değildim.                                
Ellerini öpmek, ona dokunmak istedim ama kayboldu, buğulu gözleri kurumadan kayboldu.                                

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Adem Oğlu
Miskin Adem oğlanı,nefse zebun olmuşdur
Hayvan canavar gibi,otlamağa kalmıştır

Hergiz ölümün sanmaz,ölesi günin anmaz
Bu dünyadan usanmaz,gaflet önin almışdur

Oğlanlar öğüt almaz,yiğitler tevbe kılmaz
Kocalar taat kılmaz,sarp rüzigar olmuştur

Beğler azdı yolundan,bilmez yoksul halinden
Çıktı rahmet gölünden,nefs gölüne dalmışdur

Yunus sözi alimden,zinhar olma zalimden
Korkadurın ölümden,cümle doğan ölmüşdür
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~


Ah Nefis
Girdim Aşkın denizine bahrılayın yüzer oldum
Geştediben denizler Hızır'layın gezer oldum

Cemalini gördüm düşte çok aradım yazda kışta
Bulamadım dağda taşta denizleri süzer oldum

Sordum deniz malikine ırak değil salığına
Girdim gönül sınığına gönülleri düzer oldum

Viran gönlüm eyledim şar bunculayın şar nerde var
Haznesinden aldım gevher dükkan yüzün bozar oldum

Ben ol dükkan-dar kuluyum gevherler ile doluyum
Dost bağının bülbülüyüm budaktab-n gül üzer oldum

Ol budakta biter iman iman bitse gider güman
Dün gün isim budur heman nefsime bir tatar oldum

Canım bu tene gireli nazarım yoktur altına
Düştüm ayaklar altına topraklayın tozar oldum

Tenim toprak tozar yolca nefsim iltir beni önce
Gördüm nefsin burcu yüce kazma aldım kazar oldum

Kaza kaza indim yere gördüm nefsin yüzü kara
Hümeti yok resul'lere bentlerini bozar oldum

Bu nefs ile dünya fani bu dünyaya gelen hanı
Aldattın ey dünya beni işlerinden bezer oldum

Yunus sordu girdi yola kamu gurbetleri bile
Kendi ciğerim kanıyla vasf-ı halim yazar oldum
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Aşıkmı Diyem
Erenlerin gönlünde ol sultan dükkan açtı
Nice bizim gibiler anda konuban geçti

Cümle erenler uçtu dağlar yazılar geçti
Aşk kazanına düştü kaynayıbanı pişti

Bu dünyanın meseli benzer murdar gövdeye
İtler gövdeye düştü Hak dostu kodu geçti

Aşıkmı diyem ona can terkini urmadı
Aşık ona diyeler kim melamete düştü

Yine esridi Yunus Taptuk yüzün görelden
Meğer onun gölünden bir cur'a şerbet içti

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~


Ben Dervişim Diyene Bir Ün Edesim Gelir
Ben dervişim diyene, bir ün edesim gelir
Seğirdüben sesine, varıp yetesim gelir

Sırat kıldan incedir, kılıçtan keskincedir
Varıp anın üstüne, evler yapasım gelir

Altında gayya vardır, içi nar ile pürdür
Varuben ol gölgede, biraz yatasım gelir

Oda gölgedir deyu, ta'n eylemen hocalar
Hatırınız hoş olsun, biraz yanasım gelir

Ben günahımca yanam, rahmet suyunda yunam
İki kanat takınam, biraz uçasım gelir

Andan Cennete varam, Cennette huriler görem
Huri gılmanı, bir bir koşasım gelir

Derviş Yunus bu sözü, eğri büğrü söyleme
Seni sigaya çeken bir Molla kasım gelir
 ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Bir Kez Gönül Yıktın İse
Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil

Bir gönülü yaptın ise
Er eteğin tuttun ise
Bir kez hayır ettin ise
Binde bir ise az değil

Yol odur ki doğru vara
Göz odur ki Hak'kı göre
Er odur alçakta dura
Yüceden bakan göz değil

Erden sana nazar ola
İçin dışın pür nur ola
Beli kurtulmuştan ola
Şol kişi kim gammaz değil

Yunus bu sözleri çatar
Sanki balı yağa katar
Halka matahların satar
Yükü gevherdir tuz deği
l
~~~~~~~~~~~~~~~~
Derviş Yunus
Tabtuk dergahından feyizler alan,
Yanan Yunus idi,o derviş Yunus...
Gönlünü derya,ummanlara salan,
Dalan Yunus idi,o derviş Yunus...

Gezer idi; iki Arşı alayı,
Sevgi ile yoğururdu mayayı,
Barış, Hoşgörü bir edip davayı,
Bulan Yunus idi,O derviş Yunus

Yetmiş üçe hep, bir nazar eyleyen,
Herdem Hakkı hakikatı söyleyen ,
Aşk elinden kendin heder eyleyen,
Kanan Yunus idi, o dervişYunus ...

O bilmezdi kin ile kem hiddeti,
Diler idi;Kahhar Haktan mededi,
Şu fani dünyaya mehil vermedi,
Canan Yunus idi,O derviş Yunus
.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Neylesin Yunus
İçin dışın mundar iken
dost neylesin senin ile
gözün gönlün nefsi hava
Aşk neylesin senin ile

Zakir ile yoldaş olup
Sadıklara yar olmadın
olmaz yere verdin gönül
Dost neylesin senin ile

Dünya gözün ruşen edip
Gönül gözün kör eyledin
Zulmet dolucak gönlüne
Nur neylesin senin ile

Gerçek ere derviş gerek
Doldu cihan dava ile
Duydun ise aslın işi
Kal neylesin senin ile

Dostlugu sanma hemen
olur suret dizmek ile
Dilde ise senin işin
Hal neylesin senin ile

Dostun hoş derdi ile
merdana sür devranını
dost değilsen dost yolunda
Ar neylesin senin ile!

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~


Severim Ben Seni Candan İçeri
Severim ben seni candan içeri,
Yolum ötmez bu erkandan içeri.

Nereye bakar isem dopdolusun,
Seni kanda koyam benden içeri!

O bir dilberdürür yoktur nişanı
Nişan olur mu nişandan içeri.

Beni benden sorman, bende değülüven,
Suretim boş yürür dondan içeri.

Beni benden alana ermez elim,
Kadem kim basa sultandan içeri.

Tecelliden nasib erdi kimine,
Kiminin maksudu bundan içeri.

Kime didar gönülden şule değse
Onun şulesi var, günden içeri.

Senin aşkın beni benden alıptır,
Ne şirin dert bu; dermandan içeri.

Şeriat, tarikat yoldur varana,
Hakikat, marifet, andan içeri.

Süleyman kuş dilin bilir dediler
Süleyman var Süleyman'dan içeri.

Unuttum, din-diyanet kaldı benden.
Bu ne mezhepdürür, dinden içeri.

Dinin terkedenin küfürdür işi,
Bu ne küfürdür, imandan içeri.

Geçer iken, Yunus, şeş oldu dosta,
Ki kaldı kapıda andan içeri...

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol